Medyanın en iyi ekonomi
sayfalarından birisini hazırlayan gazetedir Milliyet. Ekonomik ve mali
konularla ticaret ve sanayi haberlerini okuyucuya net ve kısa yoldan iletir.
Grafik çalışmaları verilerin enfes bir sunumudur. Kimi zaman özel haberleriyle
de meslektaşlarını kıskandırmasını bilmiştir. Ayşe Teyze’nin Güngör Uras’ı
dışında da başta müdürleri Şükrü Andaç olmak üzere genç kuşak gazetecilerdir.
Milliyet’in 26 Eylül 2013 günkü
ekonomi sayfasında “Altının ışıltısı dinmedi, en çok Türkiye istifledi”
başlıklı bir haber yer aldı. Birçok eksik ve yanlış bilgi içeren yazının,
ikinci paragrafında büyük bir rakam faciası vardı. Ekonomi Servisi’nin
hazırladığı yazının ikinci paragrafı aşağıdaki gibiydi:
“IMF, Ağustos’ta Türkiye
Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın rezervlerine 23.344 ton altın ekleyerek
rezervleri toplamını 487.351 tona çıkardığını bildirdi. Ağustos ayında dünyada
8 merkez bankası altın rezervlerini artırırken 5 tanesi azaltma yolunu seçti.
Merkez Bankası temmuz ayında da altın rezervlerini artıran 15 merkez bankası
içinde 22.5 tonla ilk sırada yer almıştı.”
Türkçe yazım kurallarına göre
büyük çelişki içeren rakamların yer aldığı iki cümlede tek doğru ikincide 22.5
ton yazılmasıydı. Çünkü amacı 487.3 ton olan birinci cümle Türkiye’nin altın
stokunu 487 bin 351 ton olarak gösteriyor. Oysa yaklaşık 30 bin tonun üzerinde
dünyada altın var. Gönül Türkiye’de 487 bin ton altın olmasını ister ama
imkansız. Yazıyı hazırlayanın dil dışında altınla ilgili alt kültürü de
yetersiz.
Birincisi, Dünya Altın
Konseyi’nin Mart 2012’deki tespitlerine göre dünyadaki altın stoku 30.992 ton.
İkincisi global rakamın olduğu listede Kıbrıs Rum Kesimi’nin (Cyprus) rezervi
13.9 ton olarak yer alıyor. Yazar bir yanlış daha yaparak son paragrafında
şöyle diyor:
“…Bu yıl yüzde 20’nin üzerinde
değer kaybeden altın, son 13 yıl içindeki ilk yıllık değer kaybına doğru
koşuyor. Merkez bankalarının alım ve satımla ilgili kararları altın fiyatlarını
yakından ilgilendiriyor. Bu yıl nisanda Kıbrıs Rum Kesimi’nin krizden kurtulmak
için altın rezervlerini azaltacağı yönündeki haberler fiyatlara büyük darbe
vurmuştu.”
Dünya Altın Konseyi’nin
netleşmeyen 59. sırasında yer alan Kıbrıs Rum Kesimi’nin netleşmeyen borcu 48
milyar dolar ve altının tümünün değeri ise yaklaşık 600-650 milyon dolar
ediyor. O nedenle de Rumların altın satışı ne borçları öder ne de dünya altın
fiyatlarında kalıcı etki yapar. Ayrıca artık bir borsa malı (enstrümanı) olan
altını böylesi bir satış belirlemez. Altının onsu FED Kararı’nın açıklandığı
gece bir saatte 58 dolar yükselmişti.
Altınla ilgili yazı 64 yıllık
Milliyet’e yakışmadı…
Raif Hocam,
YanıtlaSilGazetelerde bu tür hatalar çokca yapılıyor. Bunun sebeplerinin başında da, bu tür çalışmaları, mesleğe yeni başlamış ve muhtemelen ekonomi bilgisi de çok yeterli olmayan arkadaşlarımızın yapıyor olması geliyor.
Elinize sağlık. Çelişkileri çok net göstermişsiniz.
C. Yılmaz