Yeni
bir kapitalizm için küresel anlaşma” olarak da tanımlanıyor. Bu yıl devlet ve
hükümet başkanlarının katılımı ile 5 – 6 Eylül tarihlerinde St. Petersburg’da toplanacak
G-20’nin hazırlık toplantısı 19 – 20 Temmuz’da Moskova’da yapıldı.
Toplantıların gündeminde küresel ekonomik durumun yanı sıra vergi kaçakçılığı
da bulunuyor.
Önceki
toplantılar yaşanan krizlerle, dünya refahının artırılmasına odaklıydı. Bu defa
bir süredir gündem de olan vergi cenneti ülkelerin durumu ele alınacak.
Birleşmiş milletlerin de önemle üzerinde durduğu bir kara para kanalı olan
vergi kaçakçılığının öne alınmasının pek çok nedeni olmalı diye düşünmeye gerek
yok.
Çünkü,
13 Temmuz tarihli Hürriyet’te yer alan “G8 oteline soruşturma” başlıklı haber
bu durumu çok güzel açıklıyor. Haber de, Almanya’da Rostock Savcılığı’nın
2007’de G8 zirvesine de ev sahipliği yapan Grand Oteli’nin satışının
soruşturulduğu bildiriliyor. Grand Oteli’ni satın alan Berlinli şirket
yöneticilerinin evleri, büroları ve satış işlemlerini yürüten noterin büro ve
evi aranmış. İki şirket otelin finansmanının Türkiye’deki bir yatırımcıdan
sağlandığı da ileri sürülüyor. Soruşturma açılan şirket ortakları arasında bir
Türk varmış. Suçlamalar arasında iflas masasında yapılan
görüşmelerde şirketlerin mali ödeme raporlarında sahtekârlık yapıldığı da yer
alıyor. Grand Oteli’nin bedeli ise 27 milyon Euro olarak belirlenmiş.
Görünen
o ki Almanya’da iflas masasında olan bir otelin satış işleminde Almanlar ve
Türkler ortaklaşa hareket ediyorlar ve finansman Türkiye’den. Bu işlem Alman
Savcılığı tarafından dolandırıcılık iddiasıyla soruşturuluyor. Üstelik otel
2007’de G-20 oluşumunda yer alan G8 ülkeleri toplantısına ev sahipliği yapmış.
Bu durum da ne G-20’nin gündeminde vergi kaçakçılığı maddesi olmasına şaşırmalı
ne de IMF eski Başkanı Dominique Strauss Kahn’ın ünlü Rus petrol devi
Rosneft’in BRDR Bankası’nın kredi risk takibi izleme komitesine üye olmasına…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder